Romatizmal Hastalıklar
Bütüncül Tıbbi Yöntemler
Ön Görüşme ile
durumunuzu değerlendirelim ve size özel
tedavi seçeneklerini planlayalım.
Ön Görüşme ile
durumunuzu değerlendirelim ve size özel
tedavi seçeneklerini planlayalım.
Beslenme, romatizmal hastalıkların seyrini doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Bağırsaklarımız bağışıklık hücrelerinin büyük kısmını barındırır. Yanlış saatlerde yemek yemek, işlenmiş gıdalarla beslenmek ve gıda intoleranslarını göz ardı etmek bağırsak sağlığını bozarak bağışıklık sistemini dengesiz hale getirir.
Bu yiyecekler bağırsak florasını onarmaya yardımcı olur. Romatizmal hastalıklarla yaşayan bireylerin diyetlerinde bu gıdalara mutlaka yer vermesi gerekir.
Videoyu izleyerek romatizmal hastalıklar hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
gibi kök sebepler bulunmaktadır.
Romatizmal hastalıklar yalnızca genetik yatkınlıktan ibaret değildir. Günümüzde yaşam tarzı ve çevresel faktörler en az genetik kadar önemli bir rol oynamaktadır. Son 20 yılda hayatımıza giren 200 binden fazla kimyasal, güçlü deterjanlar ve çamaşır suları bağışıklık sistemimizi zorluyor. Doğal bağırsak florası bu kimyasalların yanı sıra antibiyotikler nedeniyle de bozuluyor. Bağışıklık sistemi bu durumda her yabancı maddeyi “tehdit” gibi algılıyor ve sürekli antikor üreterek vücudu alarm halinde tutuyor. İşte bu süreç, romatizmal hastalıkların temelinde yatan mekanizmalardan biri.
Geleneksel tıp perspektifine göre, romatizmal hastalıkların tedavi edilmesi imkânsız görünebilir, çünkü mevcut tıbbi yaklaşımlar genellikle hastalığın semptomlarını kontrol etmeye odaklanır. Ancak, hastaların hikâyelerini dinleyerek ve şikâyetlere farklı bir bakış açısıyla yaklaşarak, hücresel işlev bozukluğunun nedenlerini anlamak mümkündür. Bu yaklaşımla, hastalığın nasıl başladığı ve neden geliştiği konusunda tespitler yapılabilir.
Bütüncül yaklaşım ile hastalıkların semptomlarına değil de hastaya baştan ayağa her açıdan bakılır. Tanımlanan kök sebeplere yönelinir ve güncel tıbbın bugün unuttuğu ama tıbbın içinde zaten var olan yan etkisiz yöntemlerle çözüme ulaşılmaya çalışılır. Bu sayede hastalığın kök sebepleri ortadan kaldırılarak insanın tam ve kalıcı sağlığına ulaşması sağlanır.
Biz hücresel düzeyde ve organizmanın tamamını bir bütün olarak ele alarak kişiye özel tedavi planları oluşturuyor, en güncel bilimsel veriler ışığında yenilikçi tedavi yöntemleri sunuyoruz.
Antibiyotikler gerekli durumlarda hayat kurtarıcı olsa da, gereksiz kullanımları bağışıklık sistemine büyük zarar verir. Videoda da vurgulandığı gibi, tek bir kutu antibiyotik bile bağırsak florasını 2–3 yıl boyunca normale döndüremeyebilir. Bozulan flora, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine yol açar ve romatizmal hastalıkların ilerlemesini kolaylaştırır. Bu nedenle antibiyotikler mutlaka doktor önerisiyle kullanılmalı.
Bu gıdalar bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini sürekli “alarm” halinde tutar ve eklem ağrılarını artırabilir.
Bütüncül tıp vücut, zihin ve ruh sağlığını ele alarak hastalıkları tedavi etmeye çalışan bir yaklaşımdır. Romatizmal hastalıkların tedavisinde kök sebepleri ortadan kaldırma, beslenme, bitkisel destekler, stres yönetimi ve diğer tamamlayıcı yöntemlerle birleştirilebilir.
Bütüncül tıp hastaların yaşam kalitesini artırma, yan etkileri azaltma, bağışıklık sistemini dengeleme, genel iyilik hâlini destekleme ve hastalığın tekrarlamasını engelleme potansiyeline sahiptir. Ayrıca bu yaklaşım, hastaların tedavi sürecinde daha aktif bir rol almalarına da yardımcı olabilir.
Beslenme terapisi, bitkisel destekler, akupunktur, yoga, meditasyon, masaj terapisi, nöral terapi, ozon terapisi ve kök hücre terapi gibi birçok tamamlayıcı yöntem romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılabilir. Ancak bu yöntemlerin kullanımı hastanın bireysel durumuna ve tıbbi tedavilere uygunluğuna bağlıdır.
Geleneksel tıp genellikle belirli ilaçlar, cerrahi müdahaleler ve radyasyon tedavisi gibi standart tedavileri içerir. Bütüncül tıp ise daha geniş bir perspektife sahiptir ve vücudu, zihni ve ruhu ele alarak bir kişinin genel sağlığını iyileştirmeyi hedefler.
Bütüncül tıp, birçok romatizmal hastalık türünde destekleyici bir rol oynayabilir. Ancak her vaka farklıdır ve tedavi planı bireysel ihtiyaçlara göre uyarlanmalıdır.
Bütüncül tıp, romatizmal hastalıklarının kök sebeplerini ortadan kaldırarak tamamen tedavi etmeyi amaçlar. Bunun yanında hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve desteklemeyi sağlar. Ancak her hasta farklı olduğu ve bütüncül tıp tedavileri de bir kişiden diğerine değişkenlik gösterebilir.
Bütüncül tıp tedavilerinin yan etkileri yok denecek kadar az, minimal seviyelerdedir.
Romatizmal hastalıklarda bütüncül tedaviler, tanı koyulduktan sonra hemen sonra başlar. Tedaviler ne kadar erken başlatılırsa, etkinin de o kadar artması mümkün hâle gelir. Bağışıklık sistemini uyararak çalışan bütüncül tedavilerin, özellikle kemoterapinin yan etkileri görülmeden önce başlaması gerekir. Başlamakta gecikilirse etki azalabilir. Bu tedaviler cerrahi, diğer tedavilerle birlikte veya bağımsız olarak kullanılabilir. Ayrıca, tanı koyulmadan önce koruyucu amaçlı olarak da kullanılabilir.
Bütüncül tedaviler, bütün romatizmal hastalıklarda kullanılabilir. Tedavi sürecinde, gerekli testlerinin düzenli olarak takip edilmesi önemlidir. Bu tedaviler genellikle bireysel duruma ve hastalığın tipine göre uyarlanarak uygulanır.
Romatizmal hastalıklarda bütüncül tedaviler tıbbi uygulamalardır. Bu nedenle holistik bakış açısı olan ve bütüncül tıp eğitimini tamamlamış tecrübeli hekimler tarafından uygulanırlar. Uygulayıcı, hastanın durumunu değerlendirerek en uygun bütüncül tedavi planını belirler.