Çölyak Tedavisi
Bütüncül Tıbbi Yöntemler
Ön Görüşme ile
durumunuzu değerlendirelim ve size özel
tedavi seçeneklerini planlayalım.
Ön Görüşme ile
durumunuzu değerlendirelim ve size özel
tedavi seçeneklerini planlayalım.
Çölyak hastalığı ve kronik ishal, çoğu zaman sadece gluten hassasiyeti ile ilişkilendirilir. Ancak modern tıpta uygulanan yöntemler bu sorunun yalnızca yüzeyini açıklıyor olabilir. Çünkü bağırsaklarımız yalnızca gluten değil, genetiğimize aykırı her türlü gıdaya karşı tepki verebiliyor. Bu tepki bir inflamasyon (iltihap) başlatarak hem bağırsak yapısını bozuyor hem de kronik sindirim sorunlarına zemin hazırlıyor.
Peki, sadece gluteni hayatımızdan çıkarmak bu sorunları çözmeye yeterli mi? Yoksa daha derin bir tedavi sürecine mi ihtiyaç var?
Bağırsaklarımız sağlığımızın merkezi gibidir. Yanlış ve genetiğimize uygun olmayan gıdalar tükettiğimizde bağırsakta iltihabi bir reaksiyon gelişir. Bu reaksiyon, bağışıklık sistemimizin dengesini bozarak kronik ishal, karın ağrısı, gaz ve şişkinlik gibi belirtilere yol açar.
Çölyak hastalığında sadece gluten değil; şeker, işlenmiş gıdalar ve bağışıklık sistemini zorlayan diğer besinler de bağırsakta hasarı artırabilir. Bu nedenle tedaviyi yalnızca glutensiz diyetle sınırlamak, çoğu zaman hastaların şikayetlerini tam olarak ortadan kaldırmaz.
Birçok hasta, “Glutensiz besleniyorum ama şikayetlerim hâlâ devam ediyor” diyerek doktora başvurur. Bunun sebebi, bağırsakta açılan yaranın yalnızca diyetle kapanmıyor olmasıdır.
Bu noktada, tedaviyi destekleyen farklı yöntemlerin devreye girmesi gerekir.
Klasik tıpta, bağırsaktaki iltihabı baskılamak için bağışıklık sistemini baskılayıcı tedaviler uygulanır. Ancak bu yöntemler uzun vadede bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir.
Alternatif ve tamamlayıcı tıp yöntemleriyle daha dengeli bir iyileşme sağlanabilir:
Bu yöntemler, glutensiz diyetle birlikte uygulandığında hastaların yaşam kalitesini yükseltir.
Çölyak ve kronik ishal tedavisinde temel üç adım öne çıkıyor:
Bu şekilde hem bağırsakların kendini yenilemesi sağlanır hem de kronik şikayetlerin tekrar etmesi önlenir.
Çölyak tek bir sebepten kaynaklanmaz. Kötü beslenme alışkanlıkları, sağlıksız bağırsaklar, yetersiz ve düzensiz uyku gibi sebepler vücutta birtakım sorunlara yol açar. Bu sorunların başında;
gibi kök sebepler bulunmaktadır.
Klasik tıbbi anlayışa göre çölyak gibi hastalıkların tedavi edilmesi imkânsızdır. Çünkü güncel tıbbi yaklaşımlarda hastalığın tedavisi değil sadece semptomların kontrolü hedeflenmektedir. Ancakhastaların hikâyeleri dinlendiğinde veçölyakaşikâyetler yerine farklı bir açıdan bakıldığında; hücresel işlev bozukluğunun sebeplerinin nerede, neden ve nasıl başladığının tespiti yapılabilir. Böylece dehastalanma sürecinin geriye çevrilmesi mümkün hâle gelebilir.
Bütüncül yaklaşım ile hastalıkların semptomlarına değil de hastaya baştan ayağa her açıdan bakılır. Tanımlanan kök sebeplere yönelinir ve güncel tıbbın bugün unuttuğu ama tıbbın içinde zaten var olan yan etkisiz yöntemlerle çözüme ulaşılmaya çalışılır. Bu sayede hastalığın kök sebepleri ortadan kaldırılarak insanın tam ve kalıcı sağlığına ulaşması sağlanır.
İnflamatuar mide ve bağırsak hastalıkları tedavilerimiz, multidisipliner bir yaklaşımla hastalarımıza özel olarak planlanır. İlaç tedavileri, diyet yönetimi ve cerrahi seçeneklerle, hastalarımızın sağlıklarını optimize etmek için çaba harcıyoruz.
İnflamatuar mide ve bağırsak hastalıkları tedavilerimiz, multidisipliner bir yaklaşımla hastalarımıza özel olarak planlanır. İlaç tedavileri, diyet yönetimi ve cerrahi seçeneklerle, hastalarımızın sağlıklarını optimize etmek için çaba harcıyoruz.
Çölyak hastaları, gluten içeren tüm yiyeceklerden uzak durmalıdır. Gluten; buğday, arpa, çavdar ve bunlardan üretilen ekmek, makarna, börek, kek gibi unlu mamullerde bulunur. Ayrıca soslar, hazır çorbalar, işlenmiş et ürünleri ve hatta bazı ilaçlarda dahi gluten bulunabilir.
Çölyak hastalarının özellikle paketli gıdaları içerik etiketlerini okumadan tüketmemesi gerekir. Çünkü “gluten” yalnızca tahıllarda değil, katkı maddesi olarak da birçok ürüne eklenir.
Tedavi edilmediğinde çölyak hastalığı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Sürekli bağırsak enflamasyonu, besin emilim bozukluklarına neden olur. Bu da vitamin ve mineral eksiklikleri, kansızlık, kemik erimesi ve bağışıklık zayıflığı gibi sorunlara yol açar.
Ayrıca çölyak, kronik iltihap nedeniyle uzun vadede bağırsak kanseri riskini artırabilir. Bu yüzden “çölyak hastalığı basit bir gıda alerjisi değildir”, mutlaka ciddiye alınmalıdır.
Çölyak hastalığının kesin bir tedavisi yoktur, ancak kontrol altına alınabilir. Bunun için:
Ömür boyu glutensiz diyet uygulanmalıdır.
Bağırsak iltihabını azaltacak destekleyici tedaviler (nöral terapi, akupunktur, intravenöz serum tedavileri) ile iyileşme hızlandırılabilir.
Bağışıklık sisteminin baskılanması yerine dengelenmesi sağlanmalıdır.
Bu şekilde çölyak hastaları sağlıklı bir yaşam sürebilir.
Çölyak hastalarında en sık görülen ağrı karın bölgesindedir. Yemeklerden sonra ortaya çıkan şişkinlik, gaz ve ishal ile birlikte karın ağrısı şiddetlenebilir. Bazı hastalarda sırt ve bel ağrıları da görülebilir.
Kronik enflamasyon yalnızca sindirim sistemini değil, vücudun farklı bölgelerini de etkileyerek genel bir ağrı hissine neden olabilir.
Çölyak genetik bir hastalık olduğu için tamamen önlenmesi mümkün değildir. Ancak riski azaltmak ve bağırsak sağlığını korumak için şu adımlar önemlidir:
İşlenmiş gıdaları azaltmak, doğal ve temiz beslenmek.
Bağırsak florasını güçlendiren probiyotikler tüketmek.
Bağışıklık sistemini zorlayan stres, alkol ve aşırı işlenmiş şekerden uzak durmak.
Eğer ailede çölyak hastalığı öyküsü varsa, erken dönemde test yaptırmak da önemlidir.
Evet, çölyak hastalığı çoğu kişide nedensiz kilo kaybına yol açar. Bunun nedeni, bağırsaklardaki enflamasyonun besin emilimini bozmasıdır. Yeterli yemek yenmesine rağmen vücut gerekli vitamin, mineral ve kaloriyi alamaz.
Bunun sonucunda kişi zayıflar, halsizlik yaşar ve bağışıklık sistemi zayıflar. Glutensiz diyet ve bağırsak tedavisi ile bu durum kontrol altına alınabilir.
Vertigo tek bir sebepten kaynaklanmaz. Kötü beslenme alışkanlıkları, sağlıksız bağırsaklar, yetersiz ve düzensiz uyku gibi sebepler vücutta birtakım sorunlara yol açar. Bu sorunların başında;
gibi kök sebepler bulunmaktadır.
Klasik tıbbi anlayışa göre vertigogibi hastalıkların tedavi edilmesi imkânsızdır. Çünkü güncel tıbbi yaklaşımlarda hastalığın tedavisi değil sadece semptomların kontrolü hedeflenmektedir. Ancakhastaların hikâyeleri dinlendiğinde vevertigoyaşikâyetler yerine farklı bir açıdan bakıldığında; hücresel işlev bozukluğunun sebeplerinin nerede, neden ve nasıl başladığının tespiti yapılabilir. Böylece dehastalanma sürecinin geriye çevrilmesi mümkün hâle gelebilir.
Bütüncül yaklaşım ile hastalıkların semptomlarına değil de hastaya baştan ayağa her açıdan bakılır. Tanımlanan kök sebeplere yönelinir ve güncel tıbbın bugün unuttuğu ama tıbbın içinde zaten var olan yan etkisiz yöntemlerle çözüme ulaşılmaya çalışılır. Bu sayede hastalığın kök sebepleri ortadan kaldırılarak insanın tam ve kalıcı sağlığına ulaşması sağlanır.
Bizimle iletişime geçerek tedavi seçeneklerimiz ve süreçlerimiz hakkında daha detaylı bilgi alabilir, sağlığınıza yönelik bilinçli kararlar verebilirsiniz.
Her hastanın hastalık süreci biricik olduğundan uygulanacak tedavi protokolü de hastanın ihtiyaçlarına özel olarak belirlenmektedir.
Nörolojik hastalık tedavilerimiz, güncel tıbbi yöntemler ve teknoloji ile desteklenerek hastalarımıza bireysel çözümler sunar. Uzman ekibimiz, nörolojik sorunlarla başa çıkma sürecinde hastalarımıza etkili ve kişiye özel tedavi planları oluşturmayı amaçlar.